Köyceğiz’de, koruma altındaki sığla ağaçları “özel mülkiyet” kavramının arkasına sığınan kişi veya şirketler tarafından kesilerek, ağaçların bulunduğu orman alanı ranta açılmak isteniyor.
Sığla Ormanı, Köyceğiz ilçesi başta olmak üzere bölgenin adeta ciğerleri konumunda. Sığla ağaçları, Anayasa, yasalar ve Cumhurbaşkanlığı kararlarıyla koruma altına alınmış olmasına rağmen “özel mülkiyet” kavramının arkasına sığınan kişi veya şirketler tarafından kesilerek, alan ranta açılmak isteniyor.
“Dünya mirası” kapsamında bulunan, 1984 ve 1994 yıllarında uluslararası sözleşmelerle de koruma altında olan Sığla Ormanı’nın bir kısmı, orman sınırları dışına çıkarıldı. Orman sınırları dışına çıkarılan bu parsellerdeki sığla ağaçlarının kesilmesi için, mülkiyet sahibi kişi ya da inşaat şirketleri tarafından Orman İşletme Müdürlüğüne başvuruldu. “Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulundan herhangi bir izin dahi alınmaksızın Orman İşletme Müdürlüğünün personeli tarafından kesilmek için ağaçlar işaretlenmeye başlandı.
Köyceğiz Gülpınar ve Ulucami Mahallesi’nde bulunan doğal sit alanında kesin korunacak hassas alan olarak kültür ve doğa mirası kapsamında tespit olunan ve öncelikli koruma altında bulunan sığla ağaçlarının kesilmesine karşı Köyceğizliler harekete geçti. Sığla Ormanı’nın korunması için yerelde “Sığla Ormanları Savunması Platformu” oluşturularak imza kampanyası başlatıldı. Platformda yer alan sendika, dernek, siyasi partiler ve Köyceğizlilerle taleplerini konuştuk.
“Ağaçlar Asla Kesilmemeli”
1959’dan beri berberlik yaptığını söyleyen İlyas Köse, “Babam sığla yağı çıkarırdı. Biz sığla ağaçlarını günlük ağacı biliriz. Günlük ağacının yağı; mide ağrılarına, böbrek üstü bezlere, hemoroide iyi gelir. Ben günlük yağını her sabah aç karnına yarım çay kaşığı içerim. 74 yaşındayım, günlük ağaçlarıyla büyüdüm. Gözlük bile kullanmıyorum, gayet de sağlıklıyım. Berberim saatlerce ayaktayım. Ağaçlar işaretlenmiş, içim acıdı. Asla kesilmemeli. Devlet kamulaştırsın” dedi.
İşaretlenen ağaçların akıbetini sormak için orman işletmesine ve kaymakamlığa dilekçe verdiklerini söyleyen Köyceğizli Afife Karal, “Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına yüzlerce imzalı dilekçeler verdik, yanıt alamadık. İşaretlenen sığla ağaçlarının da içinde olduğu bölgenin tekrar orman sınırları içine alınması için dava açıyoruz. Öncelikli amacımız, ağaçların kesilmesini önlemek ve konuyu yargıya taşımak” diye konuştu.
“Köyceğizlileri Mücadeleye Çağırıyorum”
Köyceğizli Osman Biçer, “Köyceğiz ilçe merkezi ve köylerinde satılacak alan kalmadığından olsa gerek, son dönemde müteahhitlik firmaları Köyceğiz’in göz bebeği konumundaki Sığla Ormanı’na göz dikmiş. Kültür ve doğa mirası kapsamında olan, öncelikle koruma altında bulunan sığla ağaçlarının kesimine izin verilmemesi için Köyceğiz’de yaşayan tüm vatandaşları birlikte mücadeleye çağırıyorum” dedi.
Doğa Derneği Başkanı Semra Gönenç ise “Sığla Ormanı hepimiz için çok kıymetli. Bu yüzden Sığla Ormanı’nın imara açılma olasılığı hepimizi derinden etkiledi. Biz Köyceğiz sevdalısı olan herkes adına elimizden gelen mücadeleyi yapacağız. Biz sığla ağaçlarının korunması için çalışıyoruz” dedi.
“Alanın İmara Açılmasına İzin Vermeyeceğiz”
Emek Partisi Yöneticisi Sabahattin Çelik de “Sığla ağacı endemik bir bitkidir ve bu nedenle koruma altında olduğu halde kişisel mülkiyete geçirilmesi kabul edilemez. Köyceğiz halkının talebi, bu alanın tabiat ve kültür parkı olarak korunmasıdır. Yerel iktidar odaklarının, siyasi iktidarın icazetiyle planlandığı ağaç kesimlerine, bu alanın imara açılmasına izin vermeyeceğiz. Tüm Köyceğiz halkı, siyasi parti, sendika, vakıf, meslek ve çevre örgütleri olarak sığla ağaçlarına sahip çıkacağız” diye konuştu.
“Ağaçların İşaretlenmesi Usulsüzdür”
Hüseyin Erol (CHP Köyceğiz İlçe Başkanı): Ağaçların işaretlenmesi usulsüzdür. Vatandaşa ait bölüm doğal sit alanıysa kamulaştırılması ve Orman Bakanlığınca ormanlık alan kapsamına alınması gerekir. Belediyeden beklentimiz, imar planı içinde yer alan bu günlük ağaçlarının bulunduğu alanın korunması için Orman Bakanlığına tabiat parkı olarak korunması için başvuruda bulunması. Köyceğiz halkının siyasi düşünce farkı gözetmeksizin beklentisi budur.
Nezahat Doğan (Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Köyceğiz Şube Başkanı): Günlük/sığla ağaçlık alanların imara açılmasına karşı mücadelenin içindeyiz. Biz doğaya, insana, hayvana saygılı, tüm canlı yaşamını savunuyoruz. Sığla ağaçlarının koruma altına alınması lazım. İktidar için önemli olan rant, doğa ve ağaçların önemi yok. Köyceğiz’de siyasi parti, kitle örgütleri, çevre örgütleri olarak ayrımsız birlikte mücadele etmemiz lazım.
Hasan Cemal (Eğitim Sen Köyceğiz İlçe Temsilcisi): Rant için bütün Muğla açık alan haline geldi. Sığla Ormanı’na göz dikenlerin rant iştahlarının nerelere vardığının açık bir örneği. Sığla özel bir ağaç. Köyceğiz’i tehlikeler bekliyor. Köyceğiz iki yıl önceki orman yangınları sırasında her on ağacından birini kaybetti. İnşaat ruhsatı verilen yerlerin sayısı artıkça kayıplar daha da büyüyor.
Deniz Akay (Eğitim-İş Köyceğiz İlçe Temsilcisi): Köyceğiz, ülkemizdeki rant çetelerinin yansıması durumunda. Yaşam alanlarımızı yok etmeye yönelik hukuk dışı girişimler hız kazanmış bulunuyor. Suçlusu, iktidarla dirsek temasında olan rantçılar. Suçlusu siyaset. İktidarın siyaseti eliyle, özel alanlar olan sığlalık alanın imara açılmasıdır. SZF İnşaata yapılaşma izninin verilmesi şüphe uyandıran bir durumdur.
Recep Nevzat Özata (TİP İl Sekreteri): Rant için talan her yerde devam etmekte. Nerede doğaya karşı girişim varsa inatla bu işin karşısındayız. Birlikte mücadeleyi örmek için tüm güçlerimizi seferber edeceğiz. Bugünkü yasalar bile bunu koruyor. Bu yasaları hiçe sayıp doğayı katletmenin hiçbir anlamı yok. Köyceğiz halkı olarak birlikte ormanlarımıza sahip çıkmalıyız.
Aydın Ağlamaz: (DİSK Emekli Sen Köyceğiz/Ortaca Temsilcisi): Bir yandan hukuk mücadelesi yürütürken eş zamanlı olarak bir yandan da hem Köyceğiz halkını bu konuda bilinçlendirme faaliyeti yoluyla sürecin öznesi haline getirmek bir diğer yandan da orman alanında nöbet sistemine geçerek ağaçların kesilmesine engel olmak gerekiyor. Sürece halkı da dahil edip pratik olarak harekete geçmeliyiz.
Murat Konukçu (Tüm Emeklilerin Sendikası Köyceğiz Temsilcisi): Sendika olarak sığla ağaçlarının bulunduğu alanların milli park ya da tabiat parkı olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu ağaçları korumak için diğer emek örgütleriyle birlikte mücadele edeceğimizi, her türlü yasal hakkımızı kullanarak takipçisi olacağımızın bilinmesini isteriz.
Teoman Koray: (HDP Köyceğiz İlçe Başkanı): Köyceğiz Sığla Ormanı’nın inşaat şirketleri tarafından ve Sandras Dağı’nın maden şirketleri tarafından yağma edilmemesi için tüm gücümüzle, yereldeki tüm demokrasi ve ekoloji güçleri ile birlikte mücadeleye kararlıyız. Köyceğiz’de bu mücadeleyi halka anlatabilmek ve halkın katılımını sağlamak hayati önemdedir. Köyceğiz’de yaşayan ve Köyceğiz’in bir geleceği olmasını isteyen herkesin, önce bu talanı durdurması gerek.
Düzgün Narin (TKP Köyceğiz Semtevi İlçe Temsilcisi): Sığla Ormanı’mızı sermayeye yedirmeyeceğiz. Dünyaca soyu tükenme tehlikesinde olan doğal endemik sığla ağacımızın varlığını ortadan kaldıracak her müdahaleye karşı halkımızla beraber mücadele edeceğiz. Ayrıca kamulaştırılıp tabiat parkı olarak varlığının korunması içinde hep beraber çalışacağız.
Vedat Sayın (Yeşiller Sol Parti İlçe Temsilcisi): Bu saldırılar sadece Köyceğiz’le sınırlı değil. Tüm Muğla son yıllarda İztuzu Plajı, Caretta Caretta’lar, Muğla’nın birbirinden güzel ve huzur verici bakir koyları, yemyeşil çam ormanları, narenciye bahçeleri, florası, faunası ile tüm doğası büyük bir saldırı altında. Turizm, enerji, yer altı madenciliği, plansız ve ölçüsüz yapılaşmanın teşvik edilmesi vb. gibi nedenlerle tüm Muğla’daki yaşam alanları büyük bir tehdit altında. Sığla Ormanı’nın savunulmasını da MUÇEP Köyceğiz Meclisi olarak tüm varlığımızla destekliyoruz.
Bu haber 11.01.2023 tarihinde Evrensel Gazetesi İnternet Sayfasında yayınlanmıştır.